Abdulhamid'in halli
27.04.1909 tarihinde vuku bulan ve tarihe geçen bu ibretlik olay bütün Türk Milletince bilinmelidir.
Sultan abdülhamid hana hal’ini (tahtan indirilmesini)tebliğ için
gönderilen heyetin teşekkül tarzı , Türk tarihinin en yüz kızartıcı hâdiselerinden birisidir.
Bütün osmanlı tebaasını temsil etmesi gerektiği iddiası ile teşekkül
olunan heyette, tek bir Türk yoktu.
Ne acıdır ki bu heyette
1-Emanuel Karasso(Yahudi)
2-Esat Toptanî, (Arnavut)
3-Aram efendi (Ermeni)
4-Arif Hikmet Paşa (Padişahın uzun seneler yaverliğini yapmış olan
katışık soydan Gürcü))
Padişah, hal’ kararını tebliğe gelenlerin kimler olduğunu mabeyn
başkâtibi cevad beye sorup öğrenince; Şu meşhur sözü söyledi
“Bir Türk padişahına, islâm halifesine hal’ kararını bildirmek için bir
yahudi, bir ermeni, bir arnavut ve bir nankörden başkasını
bulamadılar mı!” demekten kendini alamamıştır. kararın tebliğinden
sonra, artık çırağan sarayında oturmak istediğini söylemiş, ancak
kabul edilmeyerek kırk sekiz saat içinde maiyetiyle
beraber selanik’e gönderilmiş, burada alatini köşküne
hapsedilmiştir.
Sultan abdülhamid hana hal’ini (tahtan indirilmesini)tebliğ için
gönderilen heyetin teşekkül tarzı , Türk tarihinin en yüz kızartıcı hâdiselerinden birisidir.
Bütün osmanlı tebaasını temsil etmesi gerektiği iddiası ile teşekkül
olunan heyette, tek bir Türk yoktu.
Ne acıdır ki bu heyette
1-Emanuel Karasso(Yahudi)
2-Esat Toptanî, (Arnavut)
3-Aram efendi (Ermeni)
4-Arif Hikmet Paşa (Padişahın uzun seneler yaverliğini yapmış olan
katışık soydan Gürcü))
Padişah, hal’ kararını tebliğe gelenlerin kimler olduğunu mabeyn
başkâtibi cevad beye sorup öğrenince; Şu meşhur sözü söyledi
“Bir Türk padişahına, islâm halifesine hal’ kararını bildirmek için bir
yahudi, bir ermeni, bir arnavut ve bir nankörden başkasını
bulamadılar mı!” demekten kendini alamamıştır. kararın tebliğinden
sonra, artık çırağan sarayında oturmak istediğini söylemiş, ancak
kabul edilmeyerek kırk sekiz saat içinde maiyetiyle
beraber selanik’e gönderilmiş, burada alatini köşküne
hapsedilmiştir.